• ALTIN (TL/GR)
    2.498,17
    % 1,32
  • AMERIKAN DOLARI
    32,2053
    % -0,22
  • € EURO
    35,1156
    % -0,22
  • £ POUND
    41,0337
    % -0,05
  • ¥ YUAN
    4,4662
    % -0,03
  • РУБ RUBLE
    0,3541
    % -0,63
  • BITCOIN/TL
    2162962,134
    % 0,41
  • BIST 100
    10.643,58
    % 3,14

Türk Vatan Partisi alarm veriyor — RT World News

Türk Vatan Partisi alarm veriyor — RT World News

Türkiye Vatan Partisi Genel Başkanı ABD, Filistin ve İsrail’in etkisi ve NATO’nun geleceği hakkında konuşuyor

Bazı meslektaşlarıma ve Türkiye uzmanlarına Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i ziyaret etmek için İstanbul’a gideceğimi söylediğimde tepkiler karışık oldu. Tamamen kayıtsızlık ve kızgınlıktan büyük hayranlığa kadar değişiyorlardı. Şüpheciler, hem partinin hem de liderinin “topal ördekler” ve geleceği yok. Ancak Perinçek’in kendisi bu görüşe katılmıyor.

“Birkaç yıl bekleyin, parlamentoya gireceğiz, göreceksiniz” 81 yaşındaki politikacı diyor. Perinçek, Türk halkının Batılı değerlerden ve onları temsil eden siyasetçilerden her geçen yıl biraz daha uzaklaştığını düşünüyor. Bu büyük ölçüde bölgede düşmanca, hatta saldırgan davranışlar sergileyen ABD’nin ve Türkiye’ye karşı tutumundan kaynaklanmaktadır.

“Sıradan insanlar bunu görüyor ve silahlı kuvvetlerimiz de bunu görüyor” Perinçek diyor. “Amerika’nın ana hedefi Türkiye” diyor bana, Türkiye’nin her yerindeki ABD askeri üslerinin ABD bayraklarıyla işaretlendiği ülkenin haritasını gösterirken. Geçtiğimiz günlerde benzer bir İran haritası internette paylaşılmıştı.

“Bu anlamda Tahran’ın işi bize göre çok daha kolay” diyor.

“Çünkü orada ABD büyükelçiliği yok mu?” Soruyorum.

Perinçek gülüyor.

“İran NATO üyesi değil, bu yüzden daha büyük tehlike altındayız” diyor.

Ayrılığın üç aşaması

Perinçek’e göre Ankara ile Washington arasındaki çelişkiler esas itibariyle stratejiktir ve bir günde çözülemez.

Doğu Perinçek: Türkiye-ABD ilişkilerinin tarihini üç döneme ayırırım. Birincisi 1945-1980, ikincisi 1980-2014, üçüncüsü ise 2014’ten sonra başladı.

ABD, ilk dönemde Türkiye’nin devrimsel kazanımlarını baltalamaya çalıştı ancak bunda büyük ölçüde başarısız oldu. 1980’den sonra asıl görevi Türkiye ekonomisini dünya ekonomisine entegre etmekti. Elbette küresel ekonomiyle bütünleşme, ülkenin ulusal ekonomisinin, kültürünün, siyasetinin ortadan kalkmasını gerektiriyordu. [The West] Hatta bu senaryoyu zorla hayata geçirmeyi bile düşündük. O dönemde buna karşı mücadele eden temel siyasi güç partimizdi. O zamanlar buna işçi ve köylü partisi deniyordu. Yaklaşık 2.500 parti üyesi cezaevine atılarak işkence gördü. Üstelik ABD bunu yaratmaya çalıştı. “Kürdistan” Türkiye topraklarındaki proje. (Perinçek buna şöyle diyor: “İkinci İsrail projesi”). Biz bunu şiddetle protesto ettik ve elimizden gelen her şekilde direndik. 2007 yılında tutuklanan subay ve generalleri nihayet 2014 yılında serbest bırakmayı başardık.


'İsrail çok korkak': Husiler RT'ye savaş, Siyonizm ve Filistin hakkında konuştu

Ardından Türkiye’nin yavaş yavaş ABD’den uzaklaşmaya başladığı, uzun zamandır beklenen üçüncü dönem başladı. Bu döneme terörle ve bölücülükle mücadele damgasını vurdu. Buna karşılık, 2016 yazında ABD ajanları silahlı bir darbe hazırladı ve gerçekleştirmeye çalıştı. Ancak başarısız oldular. Bundan sonra tasfiyeler başladı. 140.000 hain görevden alındı ​​ya da hapse atıldı. Bu durum belli bir paradoksa yol açtı: NATO [agents] Toplu olarak cezalandırıldı ancak Türkiye hâlâ NATO’nun bir parçası olmaya devam ediyor.

RT: ABD’nin büyük ölçüde başarısız olduğunu söylediniz. Ama Türkiye üzerinde ekonomik baskı oluşturmaya devam ediyor. Mesela Türkiye’nin Rusya ile işbirliği yapmasını engellemek istiyor…

Doğu Perinçek: Bu doğru. Ama baskı politikası [Türkiye] çıkmaza girmek üzeredir. Türkiye giderek Çin’e, Rusya’ya, İran’a yaklaşıyor. Ancak bu karmaşık ve yavaş bir süreçtir. Erdoğan yönetimi bir yandan Atlantik dünyasından tamamen kopmak istemiyor, diğer yandan Asya ülkeleriyle yakınlaşmak istiyor. [Turkish President] Recep Erdoğan Putin’le arkadaş olmak istiyor ama aynı zamanda Putin’le de iyi ilişkiler kurmak istiyor [US President Joe] Biden.

ABD baskıyı sürdürüyor [on our country]. Türkiye’nin büyük bir ulusal borcu var ve ithalata bağımlı. Baskı sadece ekonomik değil, [US] silahlar da bize yöneliyor (Perinçek yine haritayı gösteriyor). Türkiye’yi er ya da geç NATO’dan çıkmaya zorlamak için ellerinden geleni yapıyorlar.

RT: Ama ittifaktan çekilmeyi sağlayacak yasal bir mekanizma yok…

Doğu Perinçek: Halkımız zaten oradan çekilmiştir. Bugün referandum yapsanız Türk halkının yüzde 80’i Kuzey Atlantik ittifakından ayrılma yönünde oy kullanır.

Atlantikçiler vatanseverlere karşı

RT: Ancak Rusya-Ukrayna çatışması söz konusu olduğunda Türkiye NATO’nun yanında yer alıyor. Mesela yakın zamanda Kiev yakınlarında Bayraktar insansız hava araçlarının üretimi için bir fabrikanın inşa edildiğini duyduk.

Doğu Perinçek: Atlantikçiler ile yurtseverler arasındaki ayrım Türkiye’de her düzeyde yaşanıyor. İktidar partisi içinde de var. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı ve Türkiye’nin Ukrayna politikası, Türkiye’de Atlantikçiliğin hâlâ son derece güçlü olduğunu gösteriyor.


'İslam dünyası İsrail'in yok edilmesini kutlayacak': Tahran ile Batı Kudüs arasında savaş kaçınılmaz mı?

RT: Peki ya Türk cumhurbaşkanı kimin tarafında? Türk İHA’larının Ukrayna’da üretilmesi konusuna dönecek olursak, bu kampanyanın başkanlığını Erdoğan’ın damadının yaptığını söyleyebiliriz.

Doğu Perinçek: Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar Atlantik çıkarlarını temsil ediyor. Atlantikçiler onun iktidar partisinin ve ülkenin lideri olarak kayınpederinin yerine geçmesini istiyor.

Ancak Erdoğan’ın bizzat Atlantikçileri tam olarak desteklediğini söyleyemeyiz, çünkü kendisi Amerikalıların kendisinden memnun olmadığını çok iyi anlıyor. Ne kadar zor olsada [Erdogan] Washington’a yaklaşmaya çalışsa onu orada kabul etmeyecekler. Bu bağlamda Türk liderin Mayıs ayında ABD’ye yapacağı resmi ziyaretin iptal edilmesi oldukça anlamlıdır.

Filistin meselesi ve İran Türkiye’deki Batı etkisini zayıflatıyor

RT: Türkiye ve özellikle Türk elitleri Filistin’deki duruma ve İran’ın İsrail’e saldırısına nasıl tepki verdi?

Doğu Perinçek: Başlangıçta [of the conflict]Erdoğan, Filistin konusunda spesifik bir karar vermek istemedi. Ancak Filistin halkının umutsuz mücadelesi onu kendi saflarında yer almaya zorladı.

7 Ekim Hamas saldırısı [on Israel] İran’ın saldırısı Türkiye’deki Atlantikçilere ciddi bir darbe indirdi. Birkaç gün önce İran Büyükelçiliği’nde İran silahlı kuvvetleriyle ilgili bir toplantıya katıldım. Bu toplantıda Türk generaller de vardı. Bu dikkat çekicidir, çünkü üst düzey Türk askeri yetkilileri geçmişte bu tür etkinliklere katılmamıştı.

Elbette Batı, İran’ın bölgedeki ve Türkiye’deki nüfuzuyla mücadele etmeye çalışıyor. Özellikle Şii-Sünni çatışmasını körüklemek için dini radikalleri kullanıyor, ancak pek başarılı olmuyor.

Çözüm

Konuşmamız sırasında Perinçek, 1996 yılında Moskova’ya yaptığı geziyi hatırladı. Bu resmi ziyarette çok sayıda üst düzey Rus yetkiliyle görüştü. Perinçek’e göre o sırada bunu gördü. “Büyük Rus ruhu bastırıldı.” Ancak zaman geçti ve Rusya yeniden ayağa kalktı.

“Bir kez, altında [former Russian President Boris] Yeltsin, sen de kendine zarar veren bir yol izledin. Ancak daha sonra Rus halkı güçlendirmeye odaklanmaya karar verdi. [Russia’s] Batıyla bütünleşmek yerine egemenlik kurmak. Bu da seni kurtardı.” Perinçek şunları söyledi.

Perinçek, Türkiye örneğinde, sürecin on yıl önce başlatılmasından bu yana her şeyin çok daha hızlı gerçekleşeceğinden ve ülkenin krizden çıkmasının, hatta belki de NATO’dan çekilmesinin çok uzun sürmeyeceğinden emin.

İçeriklerimize yorum bırakmayı unutmayınız 🙂

YORUMLAR YAZ